Mol Gebelik Nedir? (Üzüm Gebeliği Nedir?)

Anne yaşının arttığı ve sosyoekonomik durumu düşük yani kötü beslenen kadınlarda daha sık görülen mol gebelik (üzüm gebeliği) plesantanın normalden farklı gelişerek üzüm tanesi şeklinde bol miktarda oluşumlar içermesine denir. 1000 gebelikte 1 görülen bu durumun, daha önce mol gebelik geçiren kadınlarda oluşma riski daha fazladır.

Mol gebelik; tam mol ve kısmi mol olmak üzere iki çeşittir.

En sık görülen tam mol gebelikte gebelik sadece plasental dokulardan oluşur ve bebeğe ait hiçbir doku bulunmamaktadır. Gebeliğin erken dönemlerinde belirtileriyle fark edilir.

Kısmi mol gebelikte ise anormal plesantada plesantal dokular yanında bebeğe ait yapılar da bulunur. Normal bir yumurta hücresinin iki spermle döllenmesinden dolayı bebekte fazla kromozom bulunur ve bu bebeğin yaşama şansı yoktur.

Mol gebelik belirtileri nelerdir?

Adet gecikmesi ilk bulgudur.
Mol gebelik genellikle erken gebelik döneminde kanamaya neden olur.
Bu hastalıkta salgılanan B-HCG miktarı normalin çok üstünde olduğundan bulantı ve kusmalar daha şiddetlidir. Erken dönemde nadir de olsa gebelik zehirlenmesi, troid hastalığı ve aşırı tüylenme gibi durumlar gözlemlenebilir.
Gebelerin bir bölümü üzüm büyüklüğünde parça düşürmüş olma şikayetiyle doktora başvururlar.
Bu tarz belirtiler kısmi mol durumunda daha hafiftir.

Mol gebelik nasıl anlaşılır?

Ultrasonografi ile üzüm manzarası tespit edilebilir. Rahim olması gerekenden daha büyük, HCG değerleri 100.000 üzerinde olabilir. Ancak kesin tanı küretaj ile alınan parçanın patolojik olarak incelenmesiyle konur.

Mol gebelik tedavisi

Tedavi öncesi yapılan kan testleri ile diğer organlara herhangi bir yayılma olup olmadığı tespit edilir. Genel anestezi yöntemiyle yapılan kürtaj esas tedavi yöntemidir.

Mol gebelik yaşayan kadınların tekrar mol gebelik yaşama ihtimali diğer kadınlara göre 10 kat fazla olduğundan, hastanın tekrar benzer gebelik yaşamaması için 1 yıl gebe kalmaması ve bu süre içerisinde doğum kontrol hapları kullanması gerekir. Bu süre içerisinde başlangıçta B-HCG değerleri normale dönünceye kadar haftalık, üç haftalık ardı ardına takipten sonra aylık takiplerle 1 yıl boyunca B-HCG ölçümlerine davam edilir. 1 yıl sonra her şey normal olursa hasta tekrar gebe kalabilir.

Anti-D İmmunglobulin uygulanması:

İster tam mol ister kısmi mol gebelik olsun her iki durumda da anne kan grubu negatif ise Anti-D yapılması gerekir.

Mol gebelik sonrası gebe kalınabilir mi?

İster tam mol ister kısmi mol gebelik yaşamış olsun, bu hastaların tedavi sonrası yine gebe kalabildikleri ve çocuk sahibi oldukları görülmektedir. Tedavi sonrası kemoterapi almış hastalarda da yüksek oranda çocuk sahibi oldukları bilinmektedir. Ancak mol gebelik geçirenlerin doğumdan 6 hafta sonra B-HCG değerine bakılarak olası gebelikle ilişkili tümörler için ön alınmalıdır.

Gestasyonel Trofoblastik Neoplazi nedir?

Mol gebeliği, Gestasyonel Trofoblastik Neoplazi olarak adlandırılan bir hastalığa dönüşebilir. Eğer molün takiplerinde kan BHCG düzeyleri düşmez ya da aynı kalırsa veya bir süre düştükten sonra yeniden artmaya başlarsa, bu hastalığın gelişmesi ihtimalini düşündürür.

Bu hastalık, vücudun başka yerlerine de yayılabilen (metastaz) veya rahim içerisinde tekrarlayabilen bir hastalıktır. GTN % 50 vakada mol gebeliği, % 25 vakada düşüğü, % 25 vakada da normal gebeliği takiben ortaya çıkar.

Kemotarapiye çok iyi yanıt verir. Bazen histerektomi, intraarterial kemoterapi gibi başka tedaviler gerekebilmektedir.

Benzer Yazılar